9 Kasım 2013 Cumartesi

Ellere 5 Adımda Kış Bakımı

Ellerimiz şüphesiz en çok görünen, en çok kullandığımız uzuvlarımız. Yüz bakımı ve makyaj için tonlarca para harcıyorken, ihmal etmeyip özen gösteriyorken kimi zaman ellerimizi unutabiliyoruz. Fakat eller de kendine has bir bakımı hakediyor.


Kış aylarında rüzgar, yağmur, toz toprak derken ellerin daha çok yıprandığı su götürmez bir gerçek. Gerek yeteri kadar havalandırılmadığı için ev içerisinde, gerekse sürekli eldiven veya cepler içinde kaldığından dışarıda eller oldukça zarar görüyor ve nemini yitirebiliyor.


Bu yazıda, kış aylarında kurutmadan, hırpalamadan, nasıl yumuşacık ve bakımlı ellere kavuşabileceğimizden bahsedeceğim.


1-Peeling: Peeling denince akla ilk önce yüz ve vücut geliyor fakat eller de düzenli peelingi hakediyor. Haftada 1 kere ölü derileri atmak, elleri hem yumuşatıyor, hem de alttaki canlı deriyi ortaya çıkarıyor. Fakat iri tanecikli peelinglerdense, ellere ve tırnaklara özel üretilmiş peelinglerin kullanılmasında fayda var. Piyasada bu konuda özelleşmiş çok fazla ürün olmadığından dilerseniz kendi peelinginizi evdeki malzemelerle yapabilirsiniz. Fincanın dibinde kalan kahve telvesini bir tatlı kaşığı zeytinyağı ile karıştırarak ellerinizi nazikçe ovup duruladıktan sonra pamuk gibi ellere kavuşabilirsiniz.




2-Temizleme ve Arındırma: Ellerinizi çok soğuk veya çok sıcak sular kurutacaktır. Ilık suyla durulamalısınız. Ayrıca kış aylarında ellerinizi kurutmayan sabunlar tercih etmenizde fayda var. Bunun için kremli veya zeytinyağlı sabunları kullanmanız uygun olacaktır. Sterilizasyon açısından sıvı sabunlar öncelikli tercihiniz olmalıdır. Anti bakteriyel sabunlar cildin florasını bozabileceğinden uzun süre kullanımları sakıncalı olabilir. Ayrıca yıkadıktan sonra ellerinizi limon suyu veya gül suyu ile ovarsanız daha temiz, mis kokulu ellere sahip olabilirsiniz.

3-Nemlendirme: Ellere uygun nemlendiriciyi bulmak en önemlisi. Fazla yağlı ve zor emilen nemlendiriciler en sık kullanılan uzuvlar olan eller için pek uygun değil. Mümkün olduğunca tırnaklar için de uygun olan ve çabuk emilen nemlendiricileri gündüzleri tercih etmelisiniz. Dilerseniz geceleri zeytinyağı, argan yağı gibi doğal nemlendiriciler uygulayıp ellerinize pamuklu eldivenler geçirdikten sonra sabah yumuşacık ellere sahip olabilirsiniz.

4-Güneş Koruması: Güneşin zararlı ışınlarına kış aylarında da maruz kalıyoruz ve fotoyaşlanmanın etkileri ellerimizde deride kırışmalar, sarkmalar olarak kendini gösteriyor. Dışarı çıkmadan 15 dakika önce güneş koruma faktörlü bir el kremi uygulamak faydalı olacaktır.

5-Manikür: Ellerinize manikür yapmayı kışın da ihmal etmemelisiniz. Kış aylarında eller eldiven ve cep içlerinde çok sık kaldığı için havalanma şansı azalıyor. Bu nedenle haftanın en az 2 günü ellerinizi ojesiz bırakıp havalanmasına fırsat vermekte fayda var. Evde pratik manikür yapımı için şu yazıdan faydalanabilirsiniz: http://sagliksayfam.blogspot.com/2012/07/5-admda-evde-manikur.html

Sağlık Sayfam sağlıklı günler, mutlu ve huzurlu bir kış mevsimi diler...


5 Kasım 2013 Salı

Besinlerin Faydaları ve Yararları


SEBZE YEMENİN FAYDALARI VE YARARLARI NELERDİR

Sebzeler vücudumuz için gerekli olan pek çok maddeyi içerirler
ve bunlar olmadan sağlıklı şekilde
yaşamamız mümkün değildir.Kalori olarak et ürünlerinden çok daha düşük değerlerdedirler.


Sebzelerin besleyici özellikleri
içerilerinde bulunan yüksek lif oranı, A ve C vitaminleri, magnezyum ve
potasyum’un oluşudur.



Bu maddeleri en kolay

Sağlığınız için ılık,tuzlu suyla gargara yapma



Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM DNB.
20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.
Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağız ve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır.
H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir.

Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonları n gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.


1. Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)

2. “Hands-off-the- face” “Ellerinizle

yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.

================================================== ========

3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.

================================================== ======

4. Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla

silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.

5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için

mutlaka Çinko ile birlikte alınız.

6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.